Doğumda Kordon Kanı Saklama

Makaleyi Paylaş

Kordon Kanı Nedir / Kordon Kanı Ne İşe Yarar ?

Yumurta ve sperm birleşip zigot oluştuktan sonra ki dönemde embriyo oluşmaya başladığı zaman dış hücre kitlesi dediğimiz kısımdan geçici bir organ olan plasenta gelişir.

Plasenta temel olarak anne ile bebeğin arasındaki kan dolaşımını düzenlenmesini, bebeğin beslenmesi ve gaz alışverişini sağlar. Plasentanın anne rahminden bebeğe doğru uzanan kısmına kordon adı verilir.

Kordon 1-2 cm çapında 10-50 cm uzunluğunda içinde jele benzer bir madde olan 2 atardamarı ve 1 toplar damarı olan bir yapıdır.

Sahip olduğu damarlar içindeki kana ise kordon kanı denir.

Bu kanın özelliği iki farklı tipte ki kök hücreleri barındırmasıdır.

Kök Hücreler yapı ve özelliklerine göre farklı tip deki hücre ve dokulara farklılaşabilmektedir. Bunlar Kan yapıcı kök hücreler ve mezenkimal kök hücrelerdir.

Kan yapıcı kök hücreler tüm kan hücrelerini oluşturma yeteneğine sahip iken

Mezenkimal kök hücreler Yağ – Kıkırdak –Kalp - Kemik - Sinir hücrelerine farklılaşma yeteneğine sahiptir

İşte bu, diğer hücrelere farklılaşma özellikleri nedeni ile bir çok hastalığın tedavisinde kullanılma potansiyelleri vardır.

Kordon Kanı Hangi Hastalıklarda Kullanılır ?

Kordon Kanının tedavide kullanılması 30 yıla yakın bir süredir başarı ile uygulanmaktadır. Temel olarak kemik iliği nakli olarak bilinen kan yapıcı kök hücrelerin naklinde, kök hücre kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Dünyada şu ana kadar 25.000 adet kordon kanı nakli başarıyla gerçekleştirilmiştir.

Bunlardan 600’e yakını kendisi yada aile fertlerinin birisi adına saklanan kanlardan gerçekleştirilmiştir. (Yakın Akraba –Kardeş gibi)

Tedavi edilen hastalıklar arasında lösemi –lenfoma gibi kötü huylu kan hastalıkları ,

kalıtsal bir takım hastalılar, ülkemizde özellikle talasemi (akdeniz anemisi) gibi hastalıklar gelmektedir.

Bunun yanında son yıllarda bazı çocukluk çağı kanserlerinde (nöroblastom vb) yüksek doz kemoterapiye destek olarak da kullanılmaya başlanmıştır.

Tedavi de kullanılmasının yanında yine özellikle son 5 yıllık dönemde rejeneratif /reperatif tıpda kullanılması için klinik araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırmalar arasında sinir sitemi hastalıkları, kalp ve damar hastalıları,diyabet, Karaciğer, Deri hastalıkları, otoimmün hastalıklar gelmektedir. Bu araştırma sonuçlarına göre tedavide kullanılıp kullanılamayacağı ile ilgili veriler ortaya çıkacaktır.

Kordon Kanı Alma Koşulları Nasıl Olmalıdır ?

Her şeyden önce Kordon Kanı konunun uzmanı hekimler tarafından steril koşullarda olmalıdır. Kordon kanı alınmasında dünyada kabül gören iki yöntem vardır.

Bunlardan birincisi in-utero yani plasenta henüz anne rahminde iken alınma şeklidir bebek alındıktan sonra ki 1-2 dakikalık süreçte kordondan steril iğne ile alınır. Alınırken hiçbir şekilde ağrı- acı yada olumsuz bir etkisi yoktur.

Ikinci yöntem ex-utero yani plasenta dışarı alındıktan sonra alma yöntemidir.

Her iki yöntemde tercih edilebilir.

Alınan kandaki kök hücre miktarını alınan kanın hacmi, bebeğin ağırlığı, gebelik sayısı,anne yaşı,kordonun uzunluğu gibi etkilemektedir.

Kan almakta kullanılan kit 150-200 ml ye kadar kanı toplamak için uygun olarak üretilmiştir.Alınan kan en az 60 ml olmalıdır. 60ml ve üzerindeki kanlar için torbanın içindeki koruyucu sıvı sayesinde kordon kanı sağlıklı bir şekilde bankaya ulaştırılır.

Unutulmaması gereken husus anne ve yenidoğanın sağlıklı bir şekilde doğum sürecini tamamlaması öncelikli hedeftir. İkinci aşamada hekim ve ameliyathane ekibi tarafından kanın toplanmasıdır. Normal doğum yada Sezaryen doğumlarda güvenle kordon kanı toplanabilir.

Kordon Kanı Nasıl Saklanır ?

Uygun koşullarda Kad.Has. ve Doğ. Uzmanı hekim tarafınca özel kit (torba) içine alınan kan, en geç 48 saat içinde kordon kanı bankasına uygun koşullarda ulaştırılmalıdır.

Temel amaç kordon kanı içindeki kök hücreleri saf ve konsantre biçimde yapı ve fonksiyonunu koruyarak saklamaktır. Saklama işlemi steril koşullarda özel laboratuvarlarda gerçekleştirilir.

Kordon kanı saklatmak isteyen aileler gebeliğin son iki ayından itibaren kordon kanı bankası ile temasa geçip süreçle ilgili gerekli bilgileri almalıdır. Bu aşamada sağlık bakanlığının belirlediği kurallar çerçevesinde yapılacak işlemler 3 basamakta gerçekleştirilir.

Kordon kanın toplanıp saklanabilmesi için Gebelik takibini yapan sorumlu hekimin onayının alınması gerekmektedir.

Saklama işlemi -196 C de dondurularak gerçekleştirilmektedir. Buradaki amaç hücrelerin metabolizmasını durdurmak ve yaşlanmasını önlemektir. Bu sayede sıvı azot içinde dondurularak saklanan kanlar ilk andaki özelliklerini kaybetmeden güvenle saklanabilmektedir.

Kordon Kanı Ne kadar süre İle Saklanır ?

Başarılı bir şekilde toplanan ve saflaştırılan kordon kanları ihtiyaç halinde kullanılmak üzere dondurularak saklanır.

Kordon Kanı içindeki kök hücreler yapı ve fonksiyonlarını koruyarak saklanmalıdır.

Saklama süresi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalardaki ilk sonuçlar 15 yıl süre ile saklanabileceğine ( manuel saklama sistemleri) yönelik veriler sunmaktadır.

Teorik olarak sıvı azot içinde yani -196 C de geçici ısınma olayına maruz kalmaması halinde (tam otomatik saklama sistemi) sonsuza dek saklanabilir. Burada önemli olan toplama, transfer ve dondurma işlemleri sırasında uzman kişiler tarafından çalışılması kullanılan sarf üniteler ve saklama sistemi önemlidir. .

Özellikle kök hücrelerin saklama sırasında geçici ısınmaya maruz kalmaması gerekir.

Geçici ısınma; azot tanklarında saklanan kanların, her bir yeni kordon kanını tanka koyma esnasında kapağı açıldığı için ortamın ısısının hızla yükselmesidir. Bu durum diğer saklanan kanlar için olumsuz etki yaratmaktadır.

Özellikle son 10 yılda gelişen sistemler sayesinde bu olumsuz etki tam otomatik saklama sistem ile giderilebilmektedir.

Gebelik

Kategoriler